Beyaz Papatyalar
Üniversite ikinci sınıftayım. Üyesi olduğum tiyatro kulübü, Lorca’nın “Kız Kurusu Gül Hanım” adlı oyununu sahnelemek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Oyun metni bir Can Yücel çevirisi. Reji, oyunda geçen şiiri Can Yücel’in ağzından oyunun finalinde kullanacak. Seslendirmeyi kayıt etmek üzere ben ve Atilla arkadaşım gönüllüyüz. Can Yücel aranıp randevu alınıyor. Saat 13.00’te Kuzguncuktaki sahil kahvesinde buluşmak üzere sözleşiyoruz. İngiliz Edebiyatı’nın çömezlerinden ben, heyecandan ölmek üzereyim. Çevirinin, şiirin bu denli başarılı üstadıyla tanışmak… Atilla ile buluşup Kuzguncuk’a gitmek üzere otobüse biniyoruz. Kararlaştırılan kahveye buluşma saatinden on beş dakika önce varıyoruz. İçeriye heyecanla göz atıyoruz. Can Baba yok. Oturup bir iki çay içip heyecanımızı yatıştırmaya çalışıyoruz. Saatlerin ikiyi göstermesine rağmen Can Baba ufukta görünmüyor. Kahveciye sorunca “Evini arayın, o sizi ço...